Bebeklerde Sosyal Gelişim
Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra ağlayarak ya da mimik ve jestlerini kullanarak etrafındakilerle bağlantı kurmaya başlar. Peki bu noktada sizin üzerinize düşen görevler neler, öğrenmeye ne dersiniz? İşte bebeklerde sosyal gelişim ve bu gelişimi sağlamanın birkaç yolu…
Onun ihtiyaçlarını karşılayın
Bebeğinizin ne zaman, neye ihtiyaç duyduğunu anlamanız onun için çok önemli. Ağlarken ne için ağladığını bilmeniz ve istediği şeye yanıt vermeniz onun kendini güven içinde hissetmesini sağlayacaktır. Bu süreçte anne ile kurdukları bu bağ ve güven duygusu, bebeklerde duygusal gelişim ve sosyal gelişimi de hızlandıracaktır.
Çok fazla ağlamasını önleyin
Huzursuz ortamda büyüyen bebekler, sosyal gelişim açısından problem yaşar. Her bebek ağlar ama burada önemli olan bebeğinizin ne için ağladığıdır. Bebeğiniz hıçkırarak ağladığında onu kucağınıza alarak sakinleştirmeye çalışın. Uykusu gelmiş, acıkmış, altını pisletmiş ya da pişik olmuş olabilir. Özellikle bazı dönemlerde; diş çıkarma, katı gıdaya geçiş ya da antibiyotik kullanıldığı dönemlerde, pişik olma olasılığı da artmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, her bez değişiminde narin cildini mükemmel koruyan Bepanthol® Baby Pişik Önleyici Merhem kullanmanızı öneririz. 9 ideal özelliğe sahip olan Bepanthol® Baby Pişik Önleyici Merhem; bebeğinizin cildini koruyarak pişik olmasını engeller, optimum nem düzeyini korur.
Yabancılara karşı hissettiği korku duygusuyla baş etmesini sağlayın
Bebeğiniz altı aylık dönemde ev dışındaki kişileri yabancı görür ve onlara karşı olumsuz tavırlar sergileyebilir. Bebeğinizin yeni insanlara karşı daha sakin bir yaklaşımda bulunması için karnının tok, uykusunu almış ve huzurlu olduğu zamanlarını yakalamaya bakın. Aksi halde iletişim kurması zorlaşır. Bu aylardan itibaren yeni kişilere karşı açık olması, bebeklerde sosyal gelişim sürecinin bir sonraki evrelerini de olumlu yönde etkiler.
Huysuzlandığında üstüne gitmeyin
Bebeğiniz zaman zaman huysuzlanabilir. Böyle durumlarda istemediği davranışı tekrar etmeyip, aksine sevdiği şeyleri yapın. Bu onu şımartmak değildir, hırçınlaşmasını engelleyip huzurlu olmasını sağlamış olursunuz.
Kitap okuyun, müzik dinletin
Bebeğiniz kelimeleri anlamasa da, ayırt edebilme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle yüksek sesle ve tane tane kelimeler kullanarak ona kitap okuyabilirsiniz.
Dış dünyayı keşfetmesine izin verin
Bebeğinizin dış dünyaya olan merakı hiçbir zaman bitmez, giderek artar. Bu yüzden onu teşvik edip ev içerisinde özgürce dolaşmasını, eşyaları yakından tanımasını sağlayın. Kendi başına bir şeyler yapmasına izin verilen bebeklerin özgüveni daha hızlı gelişir.
Terk edilme endişesini oyunlarla atlatmayı deneyin
Bebekler anne ve babalarından ayrılma endişesi taşıyabilir. Bu endişeyi azaltmak için; salonda birlikteyken odadan yavaşça ayrılıp “gidiyorum” diyerek kapıyı kapatabilir ve hemen sonrasında yanına dönerek “ben geldim” diyebilirsiniz. Bebeğiniz böylece her gittiğinizde döneceğinizi bilecektir. Ev içinde bir odada yalnız kaldığında ona başka odadan seslenerek varlığınızı hissettirebilir, her zaman yan yana olamayacağınızı bu şekilde gösterebilirsiniz. Bebeğinizin terk edilme korkusu yaşamaması, etrafıyla kurduğu sosyal ilişkilerde de rol oynayacaktır.
Bebeğinizin yaşıtlarıyla zaman geçirmesini sağlayın
Bebeklerin sosyal gelişimi için yaşıtlarıyla zaman geçirmesi gerekir. Evet, bebeğiniz henüz arkadaşlarıyla oyun oynayacak yaşta değil ama onun başka bebeklerle aynı ortamda olması, el ve kol temasında bulunması bile sosyal gelişimine katkı sağlar.
Dışarı çıkarın
Bebekler için sosyal aktiviteler büyük önem taşır. Bebeğinizi sık sık dışarı çıkararak insanlarla ve hayvanlarla iç içe bir hayatın içinde olduğunu görmesini sağlayın. Sokakta yürürken gördüğünüz kediye ya da köpeğe yaklaşmasına izin verin. Bir dükkana girdiğinizde çalışan kişinin onunla sözlü iletişim kurmasına ve onun da bu iletişime dahil olmasına fırsat tanıyın.